Uzun süredir gidip de göremediğimiz bir yer Yer Köprü Şelalesi, İş yerinde Mesai arkadaşın Hadim Aladağlı olunca ne zaman piknik yapacağız ne zaman gezeceğiz şu gün bugün. Cuma veya Perşembe gününden kesin olmamakla beraber bir gezi düşüncesi belirdi aklımıza.
Ama kesin değildi şartlara bağlı İş arkadaşımız Ziraat Mühendisi Ali ALADAĞ bahçesine gidecek ilaçlama vs yapacak bizde şartlar uygun olursa Motorla gelecektik Ramazan Ev kardeşimizle. Cumartesi Saat 13.00 kadar ramazan’dan ses soluk çıkmayınca Hüseyin Dumru Kardeşimizle geziyoruz ne ise onunda demediği bir planı varmış ramazan arayınca gidelim deyince yattı nasip değilmiş inşallah başka bir haftaya.
Ramazan 13.30 civarı geldi çıktık yola. Gidiyoruz motorla sarı oğlana doğru git git bitmiyor birde kazanın psikolojisi her dönüşte uçacağız gibi kasıyorum kendimi. Sanki uçacağız taklak atacağız, Sarıoğlan’a kadar inip dönmeyi düşünüyorum ama ha gayret derken sıkıntıyı yavaş yavaş attım ve yola devam ettik.
Maşallah Derler ya “Suyu Sert İnsanı Mert” maşallah havamızda sert gerçekten bir esiyor demeyin gitsin. Ama esmesine kurban sıcak havada etkilemiyor hiç insanı. Sarıoğlan dönüyoruz bir farklılaşma çapıyor Hadim tarafına sapınca Armutlu köyü, Hamzalar Kasabası bu bölgelerimizin yazının devamında da bahsedeceğimiz Hadim’in Aladağ Bölgesine Bağlı köy ve Kasabalarda da olduğu gibi Bağ Bahçelerde hummalı bir çalışma var ekilip biçiliyor. Hadim’in Toprak aşığı insanlarına yakın olduklarından mıdır yoksa Vekillerimizden birisinin Armutlu köyünden olmasından mıdır bilinmez. Topla iç içeler Destek de var bu desteği hak edecek emek’te var ortada.
Neyse Hamzalardan sonra uçurumlu Tehlikeli yollardan ilerleyerek aşıyoruz tepeleri, Dağı taşı bağ yapmış çalışıyor Bana Sana ona göre Dede nine dediğimiz kişiler. Gücenme yok hayıflanma yok, azim var çaba var. Sonucunda da Ormanın yeşili ile Bağ’ın bahçenin yeşili bir birine karışıyor. Yer Köprü rotasında ilerlerken ilk Hadim Köyü Selamlıyor insanı Ulu bir dağın eteğine kurulmuş bir köy Bir deyim vardır ya Yağcılarda inecek var. Bu köyümüzün imside Yağcılar ama o lafa inmeyin geriye uzunca bir yol yürürsünüz. J
Tepeden Aladağ bölgesi Köyleri selamlıyor bizleri. Ali abimizin köyü en yüksekte karşı cephede Gaziler köyü. Yer köprüye doğru sıralarsak Yelmez köyü ardından Bademli Kasabası biraz ilerde de Yer köprü Şelalesi Şelalenin üstünde Çakallar Köyü dağın doruğunda hakim bir tepeye konuşlanmış bir köy. İlk rotamız Gaziler köyü olması lazımken yanlış tarif sonucu Bozkır’da öğrenci İsa kardeşimizin yüzünden yanlışlamaya Şelaleye gittik. Derseniz işinize geldi mi gelmedi mi? Gelmez olur mu oraya gelip şelaleyi görmek olmazdı. Gittik karnımız aç yolda büskivüt aldık 5 adet 1,5’unu afiyetle yağcılara varmadan zirvede yedik. Geldik şimdi şelaleye maşallah millet piknikte. Değinmeden edemeyecegim aynı bizim Bozkır’da olduğu gibi görülmeye değer bir güzelliğin varsa misalen Ayğır oraya yakın bölgeye kadar asfalt ve düzenli bir yol vardır araya yaklaştıgında toprak yol vede ilgisiz bir şekilde. Aynı taplo burada da var bir sene öncede geldigimizde aynı taplo şimdi de aynı. Bir giriş mevkisi var su içinde o kadar gözde bir mesire alanı ve görsel bir şölen yeri sen 1 metrelik alanı kaplayan su çamuruna taş doldur mıcır kapla asfalt yapmazsan ama yok ilgisizlik var yazık gerçekten.
Şelalenin yan tarafındaki piknik alanı hınca hınç dolu herkes mangalını yapıyor vs. ama şelaleyi gezen üç beş kişi.
Biz indik aşağı elimizde poşet manzaralı kalan atıştırmalıkları yeriz diye yaklaşıyoruz suyun akışını çekiyor güzel bir konum ayarlıyoruz burada yeriz diye yiyeceğimizi bırakıyoruz üstünü kapatıyoruz. Geçiyoruz şelalenin dibine doğru ama ne güzel savuruyor suyu üstümüze varıncaya kadar ıslanıyoruz. Bir anda bir çocuk beliyor yanımızda Tarzan mübarek ora bura atlayıp sıçrıyor. Bir iki konuşuyoruz çocuk istiyor sığara bizde yok yiyecek var cola var onu verelin yok ben isterim sığara kalsın. 
İyi sen bilirsin biraz dolaşıyor yanımızda sonra biz uzaklaşıyoruz yanından tekin ayak değil çocuk ama ne olur ne olmaz. Gidiyoruz nevalemiz bulup aç karnımızı da doyurmak için, Şelalenin güzelliği ile gözlerimiz doyuyor ama maalesef midemiz doyamıyor koyduğumuz nevale yok piyasada. Sağa bak sola bak kimse yok bir biz varız birde çocuk. Helal-ı hoş olsun aç koydu bizi ama olsun yinede istese de verecektik. Neyse çocuk karşı şelalenin ucunda suya bir dalı yor bir çıkıyor biz izliyoruz.
Sonra çıkıyoruz şelalenin oradan iniyoruz su boyu santral varmış oraya doğru yukarda tehlikeli olduğu için yüzen yok ama aşağıda kum gibi maşallah herkes yüzüyor. Birde kum yığını var sanki plaj. Burayı da görüp sonra diyoruz saat ilerledi Ali Abimizin yanına da gidip bir selam verip kaçmalı varıyoruz neyse yanlarına. Daha çalışıyorlar abi selamımızı verdik biz kaçalım yok öle yemek yemeden olmaz Biz geliyoruz diye balıklar pişirilmiş salmıyorlar bizi ne kadar kaçmaya çalış sakta bir taraftan karın aç kalalık diyoruz ama yol uzun en sonunda kalıyoruz.
Eve geçiyoruz İsa Şaplak Kardeşimizin evine Babası ile hoş sohbet muhabbet ardından yemek yağda kızartılmış balıklar Bulgur Pilavı ve Kuru Fasulye. Bir taraftan sohbet bir taraftan çay sefasından sonra 19.30 civarı çıkabiliyoruz dönüş yoluna yollar karanlık vakit geç son gaz gidiyoruz Bozkır’ yollarında.
Lafı özeti Bozkır’ımızın çoğunun sözüne sohbetine bakarsak Organik tarım bölgesi olacak vs. vs laf salataları ortada icraat yok yapacak emek verecek köylüde yok bence. Birkaç istisna bölgemiz harici. Anam babam usulü karınca kararınca yola devam. Adamların takdir etmek lazım taşı sıkıp asmadan Pekmezi çıkartıyorlar. İnşallah bu şekilde imkânlar Bozkır’ımızın köylerinde de olurda ürünümüz Bereketli Kazancımız Bol olur. Organik tarımımızda hayal olmaz.
Sırıstat haber Merkezi:Yakup ÇETİN
Not:144 Adet Fotoğraf için Facebook'daki Herkese açık Profilime Bakabilirsiniz.
