İnsana yapılan yatırıma “peygamber yatırımı” derler büyüklerimiz. Çünkü peygamberlerin tek yatırım aracı vardır “İnsan” . Tarih boyunca tüm peygamberler yatırımlarını insana yaptı, önce insan, sonra insan, sonra yine insan...
Yatırımını insana yapanların yatırımları hiçbir zaman boşa gitmedi. Eğer ‘adam gibi’ yapılmışsa bu yatırımlar değil yaşadıkları zamanı çağları değiştirdi yaptıkları ile.
1985 yılında Seydişehir’e ilk geldiğimde cebindeki ekmek paralarını vererek aldıkları videolarla kapı kapı dolaşıp insana yatırım yapan kişilerle toplum dalga geçerek Erbakancı diyordu.
Hiçbir dünyalık hesabı olmadan gecesini gündüzüne katarak mücadele eden bu insanları toplumdan şekil olarak ayıran en büyük özelliği düşünce dünyaları .
Zamana ve çağlara karşı mücadele ettiler yılmadılar morallerini bozmadılar ve sürekli çalıştılar .
Onlar görmüşlerdi milleti , millet yapan değerlere karşı savaş açanları ve bu değerleri yok etmek için sistemli şekilde asimile etme projesi uygulayanları.
O zaman yapılacak tek şey vardı millete, samimi bir şekilde değerlerini hatırlatmak.
Kapı kapı, sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy, kasaba kasaba dolaşarak toplumdan saklanmış , toplumla yabancılaşmış değerlerlerini topluma tanıtmak için mücadele etmek gerekiyordu.
İşte Erbakancı denilen yaşları bayağı ileri , ak sakallı piri fani insanlarda bunu yapıyorlardı.
Belki çok güzel hitap edemiyorlardı , çok fazla anlatamıyorlardı ama ; güzel konuşanların kasetlerini izlettirip , kitaplarını dağıtarak ülkenin dört bir yanında bilinçlenme mücadelesi başlattılar.
Hiçbir hesabı olmadan ,gelecek nesillere doğru bildiklerini ulaştırma gayreti içerisinde ki , bu güzel insanların, güler yüzlü insanların gayreti ni Allah ziyan etmedi.
Bu düşünceler kısa sürede halkın vicdanlarında kabul gördü ve her geçen gün büyüdü .
O düşüncenin yetiştirdiği neferler okudu yazdı,Doktor oldu, Mühendis oldu, Avukat oldu,
Başkan oldu, Başbakan oldu ,Cumhurbaşkanı oldu. Bu insana yapılan yatırımın sonucuydu.
Tabii ki tüm zamanlarda olduğu gibi ,samimi olanlar oldu , menfaat için koşanlar oldu, makam için gelenler oldu .
Ama bu mücadele kendi sınırlarını ve bu mücadeleyi başlatanların ufuklarını bile aştı .bir dönem geldi ve hızla gelişen bu düşünce yapısını başlatanlar bile ayak uyduramadı gelişen bu yeni düşünce yapısına..
“Olaylara bir parti liderinden öte Türkiye de büyük yürüyüş ü başlatan insanın mirasın bu olduğu idrakiyle bakın..”
Son yaşanan olaylara bakın dünyaya bakın onun vefatından sonra söylenenlere bakın , itiraflara bakın .
Hani nerde 80 yıldır bu milleti asimile etmek için çalışanlar, hani nerde bu milletin milli ve dini değerlerine savaş açanlar ,hani nerde 28 şubatçılar , hani nerede bu milletin karşısında duracağını zannedenler?
Nerde bu ülkenin insanlarını mahalle mahalle, sokak sokak birbirine düşman edenler? Milletin yarısını devlet düşmanı ilan edenler?
Bu mücadele bir uyanış ve diriliş mücadelesiydi kim bu uyanışı başlattıysa tarih boyunca hep mücadelelerinin karşılığını buldular.
Bu ülkede bir uyanış projesi başlatan Sayın Necmettin Erbakan hocamızda her fani gibi rabbine yürüdü. Rabbim ondan razı olsun ,mekanı cennet olsun..
Diyorum ki “gidene bakın neyin kalıcı olduğunu” daha kolay anlarsınız.