Gerçek Müslümanların
sabırlarının doruklara ulaştığı, yardımlaşma ve dayanışmanın arttığı, sevgi ve
kardeşlik duygularının iyice yoğunlaştığı, günahlardan arınıp sevaplar
deryasından hissedar olduğumuz Mübarek Ramazan-ı Şerif ayını idrak etmekteyiz. Bu
mübarek ayın feyiz ve bereketinden faydalanabilmek için Allah-ü Teâlâ bizlere
fırsat ve imkânlar çıkarmaktadır.
Hepimiz televizyonlarda mutlaka seyretmişizdir.
Gazetelerde, dergilerde, cadde veya sokaklarda kaburga kemikleri parmaklarla
sayılabilecek kadar zayıflamış, yüzleri sineklenmiş, gözlerinden inci taneleri
gibi dökülen gözyaşları ile yardım eli uzatılmasını bekleyen “Afrika’nın
Çocukları”na ait kamu kurum ve kuruluşları ile yardım kuruluşlarının afişleri
mutlaka gözümüze çarpmıştır.
Bilindiği üzere, Afrika’nın doğusunda yaşanan
kuraklığın yol açtığı kıtlık, susuzluk ve açlık sebebiyle Somali başta olmak
üzere bölge halkının tamamı büyük bir insanlık dramı ile karşı karşıya kalmış, milyonlarca
insan bu durumdan etkilenerek, salgın hastalıklar ve ölümler meydana gelmiş, oralardaki
insanlar çaresiz bir şekilde hayatta kalma mücadelesi vermektedir.
İnsan Suresi’nin 8-11.
Ayetlerinde Rabbimiz; “Onlar kendi canları çektiği hâlde, yiyeceği yoksula,
yetime ve esire yedirirler: Biz sadece Allah rızası için yediriyoruz, sizden
bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Biz, çetin ve belâlı bir günde
Rabbimizden (O’nun azabına uğramaktan) korkarız. (derler). İşte bu yüzden
Allah, onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine)
sevinç verir.” buyurmakta, Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (S.A.V.) Efendimiz
ise; “Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir.” ve “Komşusu
(kardeşi) aç iken tok yatan bizden değildir.” şeklindeki Hadis-i Şerifleri ile
müminlerin kardeş olduklarını, birbirlerinin dertleriyle, sıkıntılarıyla
dertlenmeleri gerektiğini, aralarındaki paylaşmaya ve yardımlaşmaya dikkatlerimizi
çekmektedir.
Yardımlaşma, dayanışma,
sevgi ve kardeşlik duygularının yoğunlaştığı bu Ramazan ayında, Ramazan-ı
Şerif’e duydukları saygı ve hürmetten dolayı çocuklarına “Ramazan” adını
koymayı bilen Aziz Milletimiz; adları belki Ramazan, belki Muhammed, belki
Hatice belki de Ayşe olan “Afrika’nın Çocukları”na yardım elini hemen
uzatmıştır. Allah, Devletimize ve Milletimize zeval vermesin diye
gönüllerimizden dillerimize dökülen dualarımızı terennüm ederken, her vakti
Müslümanlar için çok kıymetli olan bu mübarek Ramazan-Şerif’in feyiz ve
bereketinden daha çok istifade edebilmemiz adına sıkıntılarını hâlâ bitirememiş
olan açlıkla, susuzlukla, bulaşıcı ve salgın hastalıklarla bunalmış olan
Afrika’daki, Somali’deki Kardeşlerimize Yardımlarımızı arttıralım isteğini
tekrarlamak istiyorum.
Cennet Ülkemin Yardımsever, İyiliksever, Şefkatli,
Kadirşinas ve Güzel İnsanları, Hanımefendi Beyefendi Kardeşlerim, Saygıdeğer Hemşehrilerim,
Elleri Öpülesi Büyüklerim, Sevgili Küçüklerim: Sanki Cehennemi yaşamakta olan,
ağır ağır ölen Afrika’ya, içecek su bulamadığı gibi şimdi de ekmeğini bulamayan,
açlık ve susuzluktan ağlamaları kesilmeyen çocuklarının vücutlarındaki
kemikleri tek tek parmakla sayılan, bulaşıcı ve salgın hastalıklar altında inim
inleyen, sıcaklar altında kavrulan Afrika’ya, Somali’ye Kardeşliğimizi
göstermenin tam vaktidir. Haydi Afrika’ya maddi ve manevi yardımlarımızı
artıralım. Afrika’nın doğusundaki
insanlık dramının ortadan kaldırılması için Somali’ye ve bölge halkına maddi
olarak ülkemizdeki bütün bankalarda açılan yardım hesaplarına imkânlarımız
nispetinde bağışlar yapalım, cep telefonlarımızdan 5 TL karşılığındaki
mesajlarımızı tekrar çekelim, manen de Cenab-ı Allah’a dualarımızı arz edelim.
Bunları mutlaka yapalım ve peşinden hem Afrika’dakilerin, hem de bizlere ait
hayatlarımızın nasıl feyizlenip bereketlendiğini elbette göreceksiniz.