Uzun bir süredir içki yasağı üzerine yazılıp ,çiziliyor bazı aydın geçinen gerçekte özgürlüğü ve aydınlığı içine sindirememiş sözde ilericiler kıyametleri koparmakta içkinin alkol almanın modernlik ve çağdaşlığın bir gereği olduğunu ifade edecek kadar zavallılaşmaktalar.Yıllardan beri merak ettiğim konulardan birisidir başka insanların özgürlüğünü can ve mal güvenliğini tehlikeye atmak nasıl bir özgürlük ve hangi demokratik haktır.İçki müptelası olanlar bile bilir şişede durduğu gibi durmaz derler.Mideye girip dimağı altüst ettiği zaman insanı insanlığından çıkaran bir maddedir alkol.Ve alkol alan kaç insan ne zaman nerede duracağını bilir.Kaç kişi sarhoş olduğu halde sarhoşluğunu kabul eder .Sarhoş olduğu halde sarhoş olduğu için araba kullanmaktan vazgeçer.Hız ve dikkatsizlikten dolayı meydana gelen kazaların bir çoğunda araçlardan alkol kutuları ve şişeleri çıkmıyor mu? Bu da kendi hayatlarının önemini düşünemeyecek kadar şuursuzlaşan insan için başkalarının hayatının hiç önemli olmadığının bir ispatı değilmidir.
Şimdi gerçek demokrasilerde bir ferdin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü biter yani herkes hak ve özgürlükte görev ve sorumlulukta eşittir.Örnek verecek olursak gece belirli bir saatte sokakta bağırarak dolaşamazsınız çünkü insanların dinlenme ve uyuma özgürlüğünü ihlal etmiş olursunuz .Hal böyle olunca sen evinde istersen çatlayıncaya kadar patlayıncaya kadar içebilirsin ayılıncaya kadar evinden çıkmadan.Ancak içip de sarhoş olup insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye atıp iffetini haysiyet ve şerefini rencide edemezsin.Her ne kadar kabul edilmese de istatistikler alkol alınımından dolayı meydana gelen adli vakaların Ramazan Ayında azaldığını göstermiştir. Diğer taraftan Anayasamızın Gençlik ve sporla ilgili kanununun 58. Maddesinde “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden , korumak için gerekli tedbirleri alır der.” Bu yasağa karşı çıkanların böyle kıyametleri koparmalarının yoksa başka sebepleri mi var ?
Birahaneleri ,meyhaneleri var da kapanacak korkusu mu bu feryadın sebebi .Beyler artık bırakın başkalarının zararına kazanç elde etmeyi sattığınız içkiyi içen birsinin başkasına verdiği zararın vebali sizin boynunuza da binecektir bunu iyi kavrayın.Alkol alan birisiyseniz de bırakın başkalarının alkol alma özgürlüğünü savunmayı her yeri meyhaneye çevirme sevdasından vazgeçin diğer insanlarında bu güzel ülkenin güzelliklerinden faydalanma hakkı vardır.Nerede gezilip görülecek güzel bir yer varsa(Soğuk su akan manzarası güzel) alkol alınan yerler haline getirilmiş.Bu ülkede alkol alanların gezip dolaşma hakkı olduğu kadar almayanların da hakkı var bu biline. Maalesef alkol şişede durduğu gibi durmuyor, alkol alındıktan sonra alanlar insanların arasında pimi çekilmiş bomba gibi dolaşmaya başlıyorlar .Ve bu ortamlarda kavga gürültü eksik olmuyor.
Tabi iş sadece yasakla da bitmiyor bunun yanında alkolün zararları konusunda toplumu bilinçlendirici kampanyalar seminerler düzenlenmeli.Değilse alkol yüzünden sönen ocakların ardı arkası kesilmez.
Yüce Allahın neslimizi bu illetten koruması bu illete yakalananları da kurtarması dileklerimle .
“Ey iman edenler! İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki, murada eresiniz.” (Maide Sûresi, 90)
Şimdi gerçek demokrasilerde bir ferdin özgürlüğünün başladığı yerde diğerinin özgürlüğü biter yani herkes hak ve özgürlükte görev ve sorumlulukta eşittir.Örnek verecek olursak gece belirli bir saatte sokakta bağırarak dolaşamazsınız çünkü insanların dinlenme ve uyuma özgürlüğünü ihlal etmiş olursunuz .Hal böyle olunca sen evinde istersen çatlayıncaya kadar patlayıncaya kadar içebilirsin ayılıncaya kadar evinden çıkmadan.Ancak içip de sarhoş olup insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye atıp iffetini haysiyet ve şerefini rencide edemezsin.Her ne kadar kabul edilmese de istatistikler alkol alınımından dolayı meydana gelen adli vakaların Ramazan Ayında azaldığını göstermiştir. Diğer taraftan Anayasamızın Gençlik ve sporla ilgili kanununun 58. Maddesinde “Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden , korumak için gerekli tedbirleri alır der.” Bu yasağa karşı çıkanların böyle kıyametleri koparmalarının yoksa başka sebepleri mi var ?
Birahaneleri ,meyhaneleri var da kapanacak korkusu mu bu feryadın sebebi .Beyler artık bırakın başkalarının zararına kazanç elde etmeyi sattığınız içkiyi içen birsinin başkasına verdiği zararın vebali sizin boynunuza da binecektir bunu iyi kavrayın.Alkol alan birisiyseniz de bırakın başkalarının alkol alma özgürlüğünü savunmayı her yeri meyhaneye çevirme sevdasından vazgeçin diğer insanlarında bu güzel ülkenin güzelliklerinden faydalanma hakkı vardır.Nerede gezilip görülecek güzel bir yer varsa(Soğuk su akan manzarası güzel) alkol alınan yerler haline getirilmiş.Bu ülkede alkol alanların gezip dolaşma hakkı olduğu kadar almayanların da hakkı var bu biline. Maalesef alkol şişede durduğu gibi durmuyor, alkol alındıktan sonra alanlar insanların arasında pimi çekilmiş bomba gibi dolaşmaya başlıyorlar .Ve bu ortamlarda kavga gürültü eksik olmuyor.
Tabi iş sadece yasakla da bitmiyor bunun yanında alkolün zararları konusunda toplumu bilinçlendirici kampanyalar seminerler düzenlenmeli.Değilse alkol yüzünden sönen ocakların ardı arkası kesilmez.
Yüce Allahın neslimizi bu illetten koruması bu illete yakalananları da kurtarması dileklerimle .
“Ey iman edenler! İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki, murada eresiniz.” (Maide Sûresi, 90)
Celal ÜNAL