Dalamazdan ılgıt,ılgıt esen seher yeli,
Ürüzgarlarla,Harmanpınar,Meyre com dan
Seni anlatmak öylesine zor ki
Dağ mı desem taş mı desem hepsi var
Bir tarafın Kameroğlu taşı bir tarafı Hacı Ömer
Ayrı bile olsam içimdesin sen Dere köyü
Öyle anlatmış şiirinde,şair ruhlu köylümüz,Ahmet Özkan’ımız..!
İstanbul Dere Derneği Pilav İkramı
1996-2011…
Onbeş yaşında,aklı başında,hizmetlerin peşinde,nice yıllara,Dere’lilerin hizmekgerliğinde
20 Şubat 2011 Pazar günü saat 14:00-17:00
İstanbul’un Dere’si,Zeytinburnu’nda,dernek lokalindeki pilav ikramına koşmuşlardı gurbet kuşları.Kömür sobasının ateşinde ısınmışlar,soğunun etkisini kırmışlar,aralarına sokmadan soğuklukları.
Selamünaleyküm diyerek davetsiz,Tanrı misafiri gelmiştik,Oktay ve bu fani.Tanıdık,aşina simalar bulmak zor olmadı,hemen belirdi Ahmet Özkan,Mustafa Dönmez…
Yükümüz vardı,çek çek arabamız,valizimizde.”Kadıköy bozkır gönüllüleri…”
Bir dakika,dönmüştü iki kişi olarak.Hemen konu özetlenir,ne demek verin bir masa,hemen lokal girişine kurun “bozgır gönül çarşısı,tezgahınızı…”
Ahmet Ilgaz…
Vakıf,dernek,adam.Adam gibi adam,namını duymuştum,tanışmak bugüneymiş.Yaa ben sizi hep takip ediyorum,yazılarınızı okuyorum siristat com da…
Gönül tezgahalarında yer açtıkları için teşekkürler ediyorum Ahmet Ilgaz başkanımıza.
Allah birinizi bin etsin…
Bir hareketlilik ki aşağı,aşağı,haydin pilava.Etli,nohutlu,bulgurlu,tereyağlı pilavımızı kaşıklıyoruz,ayran desdeğinde.Hakikaten leziz olmuş,yapanın,sebeb olanın,yiyenlerin cümlesinin emeklerine sağlık,keselerine bereket,vücutlarına sıhhat,afiyetler olsun.
Resimler çekildi,günün anısına,paylaşmak için bütün Dere,Bozkır gönüllerle.
Dernek yönetimi,konuşmak isteyenler söz aldılar,konuştular,konuştular,konuştular.Neyi,ne mi konuştular?
Dere,Dere’liler,aşımız,işimiz,eşimiz,faaliyet,hizmetlerimiz.
Nimete şükür adına eller açılır duaya,şükrün sahibine.Yad edilir Fatihalarla gelmiş,geçmişler,yaşayanlar,hastalar.
Yukarı,üst kat,kahvehane olarak,Pazar günleri açılan bölüme geçiyoruz.Çay,kekikler içildi,hasretlikler içilircesine.Yarenlik,sohbet koyulaştı,küme,küme kümelendik,demlendik hayat hikayeleriyle.
Bir hikaye ki,yaşanmış,günümüz mizahına taş çıkartırcasına.
Metin Karabıyık…
O anlattı,bizler ağzımız açık,gözlerimiz güleç,yer,yer kahkalar atarak dinledik,dinlentik,beton yığınlarını ağırlığını bir an üzerimizden atarak.
Gömlekçiliktir hikaye.Alman firmasına çalışılır,ihracat adına.Helmut firma temsilcisi,Metin ve Ali Mustafa’dır kahramanı mizahi hikayenin.
Helmut ve Metin haberlidir konudan,işletmektir amaç Ali Mustafa’yı.
Sigarasını yakmak için ateş ister Helmut.Metin ütünün yanan gösterge ışığını işaret eder.Bütün çabalara,içe çekmelere rağmen yanmaz cıgarası Helmut’un.Ali Mustafa olanları seyrederken atar kendini yerlere,gülüp,kırılmaktan,tabii Metin,Helmut’da!
Alman’ı tiye almaktır Ali Mustafa’nın gülüşleri,haberi yoktur kendinin tiye alındığından.
Hala gülerek,kahkalar attıracak mizahi hikaye.Hayat da hikayelerden oluşmuyor mu zaten.
Muhabbet olsun da,Dere’li olsun…
Saat 17:00 Teşekkürler ederek vedalaşıyoruz,yeni faaliyetlerde buluşmak niyetiyle.
Bugünü yaşamamıza,sizlere yaşatmamıza vesile olan,dernek yönetimine,hayır severlere,ilgilerini,duyarlılıklarını,katılımlarını esirgemeyen bütün Dere’lilere şükranlarımı sunarım.
En kötü gününüz böyle olsun.
Dere’lice kalınız,Dere köylülerim,Gönül dostlarım…
ali rıza özaslan 20 şubat 2011 saat 23:15 Erenköy/İstanbul
www meyre com