RESMİ DAİRELERİN ELEKTRİK BORCU SİLİNMESİNE KARŞIN, BELEDİYELERİMİZ KAPSAMA ALINMAMIŞTIR
Genel ve özel bütçeli kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar adına tahakkuk ettirilen elektrik kullanım bedelleri borçlarının tamamını kapsamasına ve bu borçları ferilerine terkin etmesine karşın belediye ve il özel idarelerinin elektrik kullanım bedelleri borçlarını kapsamamaktadır. Bu, açık bir şekilde eşitsizliktir. Birçok belediyemizin bırakın diğer borçlarını, personel maaşlarını bile ödeyemez hâle gelmiştir. Diğer kamu kurumlarına yapıldığı gibi belediye ve il özel idarelerinin de elektrik kullanım bedeli borçlarının kapsama alınması yönünde Plan ve Bütçe Komisyonunda vermiş olduğumuz önerge maalesef reddedilmiştir.
ÇİFTÇİYE YILDA İKİ ELEKTRİK FATURASI GÖNDERİLMESİ TEKLİFİMİZ KABUL EDİLMEMİŞTİR
Çiftçinin dönemsel gelir elde etmediği dikkate alınarak tarımsal sulama amaçlı elektrik kullanımına ilişkin faturaların hasat dönemlerine endeksli olarak yılda iki defa düzenlenmesine dair önergemiz de maalesef reddedilmiştir
KAYSERİ ELEKTRİK TASARIYA SON ANDA EKLENMİŞİR
Dikkat çekici ilişkilerin ve kamu zararı olduğu iddialarının bulunduğu Kayseri Elektrik’in kanun hükümlerinden yararlandırılması hususu Plan ve Bütçe Komisyonunda son anda eklenmiştir.
Kayseri Elektrik’in bu tasarı kapsamında bulunan alacakları ve borçlarının ne tutarda olduğu, bu kanundan nasıl yararlandırılacağı, şirkete sağlanan kolaylığın ne boyutta olduğu açıklanmamıştır ancak bu düzenlemeyle, Kayseri Elektrik’e bir çıkar sağlanacağı açıktır.
Zira, Kayseri Elektrik’in de yararlandırılması öngörülen bu tasarıyla enerji alanında faaliyet gösteren kamu iktisadi teşebbüsleri olan BOTAŞ, EÜAŞ ve bağlı ortaklıkları, TEİAŞ, TETAŞ ve TEDAŞ’ın birbirlerine olan borç ve alacakları ferîleri terkin edilerek TEDAŞ’a devrolunmaktadır.
Dolayısıyla, Kayseri Elektrik’in bu kuruluşlarla olan borç ve alacakları ferîleri terkin edilerek mahsuplaşılması söz konusu olacaktır
Hâlbuki Kayseri Elektrik’in bu kuruluşlara dava konusu olmuş borç ve alacakları bulunmaktadır. Kayseri Elektrik’in TETAŞ’a, aralarındaki sözleşmeye göre yapılan mahsuplaşmadan dolayı ihtilafa düşülen, hâlen davası kesinleşmemiş olan 150 milyon TL düzeyinde borcu bulunmaktadır. Bu borcun kesinleşmesi hâlinde ferîlerinden kurtarılmak suretiyle Kayseri Elektrik’e önemli boyutta bir çıkar sağlanması söz konusu olacaktır.
Tasarının 3’üncü maddesine göre bu tasarı kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenecek iken 4’üncü maddesine göre Kayseri Elektrik için uygulama esaslarının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanacak olmasının sebebini anlamak mümkün değildir.
Sayın Bakan milletvekili seçilmeden önce uzun yıllar bu şirketin genel müdürlüğünü yapmıştır. Şimdi de bu şirketle ilgili uygulama esaslarını Sayın Bakan belirleyecektir. Neden Hazine değil de Enerji Bakanlığı, takdirlerine sunuyorum.
ENERJİ BAKANI KAMU MENFAATLERİNİ KORUYAMIYORSA İSTİFA ETSİN
Kayseri ve Civarı Elektrik Türk Anonim Şirketinin İnternet sitesindeki bilgilere göre 1929 yılında kurulmuş bu şirket 15 Temmuz 2009 tarihine kadar 3096 sayılı Kanun kapsamında görevli bir şirket olarak faaliyet göstermekteyken enerji temin ettiği TETAŞ ile sorunları birdenbire çözülmüş ve şirketin eski genel müdürünün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olmasından sadece iki ay sonra EPDK nezdinde sorunları çözülmüş ve perakende satış ve dağıtım lisansları alarak faaliyetlerini 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na göre sürdürmeye başlamıştır.
Şimdi Sayın Bakana soruyorum: Dağıtım şirketleri için milyar dolarlık özelleştirme bedelleri ödenirken Kayseri Elektriğin otuz yıl için sadece 93 milyon dolar tutarında işletme hakkı devir bedeli ödediği doğru mudur? Ayrıca, toplam dört yılda ödenecek bu bedel şirketin tarifeleri vasıtasıyla vatandaşın cebinden alınıp şirketin kasasına geri dönecek midir?
Komisyonda samimi olarak yaptığımız itirazlara, tasarıya bu şekilde eklenen bir düzenlemenin ahlaki değerlerle ve siyasi ahlakla bağdaşmayacağı uyarılarımıza rağmen, Sayın Bakan, son anda getirdiği düzenlemeyi hararetle savunmuştur. Kayseri ve Civarı Elektrik Türk Anonim Şirketi özel hukuk hükümlerine tabi bir şirkettir. Dolayısıyla, tasarının 4’üncü maddesi bir şirkete menfaat sağlamaya hem de Sayın Bakanın yıllarca genel müdürlüğünü yaptığı bir şirkete imkân sağlamaya dönük bir düzenlemedir. Bu düzenleme hukuka da, ahlaka da, Anayasa’ya da aykırıdır. Bu düzenlemeyle kamu zararına sebebiyet verilmesi öngörülmekte, suç işlenmektedir.
Sayın Bakana bizim bir çağırımız olacaktır: Ya kamu menfaatini, saçı bitmemiş yetimin hakkı olan milletin kaynaklarını koruyacak şekilde Bakanlık görevini yapsın ya da Bakanlıktan istifa etsin, gitsin bu şirketin genel müdürlüğünü yapsın.
YÜZDE 63 Ü DEVLETE AİT KAYSERİ ELEKTRİK AKP’NİN ARPALIĞI HALİNE GELMİŞ
Kayseri ve Civarı Elektrik TAŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı. Yönetim Kurulu Başkan Vekili AKP’li Kocasinan Belediye Başkanı. Yönetim Kurulu Üyesi AKP’li Melikgazi Belediye Başkanı. Yönetim Kurulu Üyesi Kocasinan AKP İlçe Başkanıdır. Yine, toplam 254 maden arama ruhsatı aldığı ve kapattığı arama alanı Yalova ilinin 11 katı büyüklüğünde olduğu basına yansıyan AKP Kayseri eski İl Başkanı, İl Başkanı iken yedi yıl yürüttüğü şirket yönetim kurulu üyeliğinden geçen yıl ayrılmıştır.
Maliye Bakanlığının sorumluluğunda bulunan özelleştirme kapsamındaki TETAŞ’a ait yüzde 20 hisseyi temsilen bile AKP İlçe Başkanı şirketin yönetim kurulu üyesi yapılmış. Pes doğrusu demek lazım.
AKP teşkilat iç yönetmeliğinin 28’inci maddesinde kamu kurum ve kuruluşlarına veya bunlara bağlı şirket, teşebbüs, teşekkül ve iştiraklerde çalışanların bu görev ve hizmetlerinden ayrılmadıkça teşkilat kademe başkanı olamayacakları ve buna aykırı olarak görev alanların partideki görevine MYK kararıyla son verileceği belirtilmektedir.
Ancak görüldüğü üzere, şirket sermayesinin yüzde 63’ü kamuya ait olmasına karşın sanki AKP’nin teşkilat birimi, sanki AKP’nin bir şirketi, sanki AKP’nin arpalığı hâline gelen şirketin yönetiminde yıllardır AKP il ve ilçe başkanları görev yapmış ve yapmaya devam etmektedir.
Bu durum AKP zihniyetinin kamu malları ve imkânlarıyla ilgili bakış açısını, AKP zihniyetinin söylemlerinin ve yazılı dokümanlarının nasıl göstermelik olduğunu ortaya koymakta ve dürüstlükten hiç nasip almadıklarına işaret etmektedir.