Hatıra olsun deyi yazacağım sizlere
Geçmişi hatırlayıp geleceği göremez oldum hiç bi şey veremez oldum
Şimdi ihtiyarlığın sırrına yeni girdim esen rüzgarlardan hile sezemez oldum
Son zamanlarda uzakları göremez oldum
Ben bu işin sırrına eremez oldum
Fakat Allah’ıma şükürler olsun hiçbir ihtiyacım yoktur
İhtiyarlara ne ilaç lazım lazım ne doktor
İhtiyarlığın ilacı yoktur
Onun için yazmışım ben bu şiiri
Az da olsa vakfımıza katkı olsun diye
Onun için hem mutlu hem bahtiyarım
Gönlüm genç ama kendim ihtiyarım
Siz de benim gibi hem mutlu hem bahtiyar olun
Benden çok yaşayın benden ihtiyar olun
Dünyada refahı ve saadeti ahrette cenneti bulun
***
Gelin kaynana kavgası
Zamanla bizim Bozkır’da Papuççu köyüne
Karşı köyden bir gelin gelmiş
Orda tabakhane olduğu için ev kokarmış
Gelin havastayı silmiş süpürmüş badana yapmış
Koku gitmiş burnu alışmış
Fakat kaynana kadıymış kaynana cadıymış
Arada dedi kodu başlamış
Şunu yaptın bunu yapmadın diye
Gelin demiş ki sen hiç iyilik bilmezsin
Evine geldiğimde kokudan girilmez idi demiş
Şimdi ise sildim süpürdüm badana yaptım
Evinde koku kalmadı senin gibiler iyiliğimi bilmedi
Kaynana demişki ben geldiğimde kokar idi
Burnum alıştı kokmaz oldu sen de öyle oldun
Hay eli ecekli gelin kolu kolçaklı gelin şişe bacaklı gelin
Sen temizlik yaptın sandın burnun alıştı
Sen gelmeden kim görürdü benim bunca işimi
Sen bi seneye varmadan sökecen otuz iki dişimi
Sen gelmeden ineğimi sağardım bol idi sütüm yoğurdum
Erken kalkar hamurumu yoğururdum
Allah alasıca düşünsene oğlanı ben doğurdum
Odanda halı yok altıma sermişsin ala kilimi
Tut kaynana dilini tutmazsan kırarım senin kambur belini
Al sana hedik kaynana dişleri gedik kaynana
Oğlun şeker getirmiş sensiz yedik kaynana
Gelin sen geleli ekmek yapmadın sac üstünde saç yatır
Ahırımızda inek dana aç yatır
Hele açlığa nasıl dayansın koca katır
Erken kalkıp ineğimi sağıp hamurumu yoğurdum
Bol idi sütüm yoğurdum
Düşünsene hay Allah alasıca oğlanı ben doğurdum
Eli ecekli gelin kolu kacaklı gelin
Oğlanı ben doğurdum şişe bacaklı gelin
Bozkır(Kuşça) Sevdalısı Musa Gül Amcamızın Şiirleri
