Devletlerin demokrasiyle idare edilişinin en önemli etkenlerinden birisi o devletteki sivil toplum kuruluşu sayısının fazlalığıdır. Sivil tolum kuruluşlarının çokluğu ve üye sayıları ise bulunduğu ülkenin insanlarının demokrasiye olan inançlarının bir göstergesidir.
Sivil toplum kuruluşları bulundukları ülkede demokrasinin varlığının bir göstergesi olunca dünyadaki her devlet demokratik bir idareye sahip olduğunu gösterme adına ülkelerinde sivil toplum kuruluşu kurulmasına izin vermektedir. Daha da ileri giderek çıkardıkları yasalarla varlıklarının devamını güvence altına almaktalar.
Bu demek değildir ki her devlet gerçek demokrasi ile idare ediliyor. Her devlette yaşayan halk demokratik bir ortamda yaşıyor. Gelişmemiş ülkelerde kurulu bulunan sivil toplum kuruluşlarının her ne kadar adı ve yasası olsa da o ülkeyi yönetenlerin istek ve arzuları doğrultusunda faaliyet göstermek zorundadır. Aynı zamanda aynı alanda birden fazla faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları bulunmaz.
Örnek: Suriye sendika yöneticileriyle görüşmek için o vilayetteki validen izin almak gerektiği gibi. Yine eski Sovyetlerin dağılmasından sonraki kurulan devletlerde olduğu gibi her iş kolunda bulunan yalnızca birer sendika örnekleri gibi.
Gelişmiş ülkelere bakıldığında ise her alanda sınırlama olmaksızın sivil toplum kuruluşu kurulabilmektedir. İsteyen istediği kuruluşa üye olabilmektedir. Hiç bir sivil toplum kuruluşu devletin ve yöneticilerin baskısı olmadığı gibi teşvik bulunmaktadır. O teşvikler o kadar ileri gitmektedir ki birçok sivil toplum kuruluşu kendi ülkelerinin dışında da temsilcilikler oluşturmaktadır. Sivil toplum kurumları bizim ülkemizde de kurulması serbest olup yasalarla güvence altına alınmış durumdadır. Dikkat edilmesi gereken ana husus amacı faaliyet alanı ve tüzüklerinin yasalara uygun olması gerekmektedir.
Ülkemizdeki, Dernekler ve Vakıfların durumunu CIVICUS verilerine göre şu şekilde açıklayabiliyoruz. CIVICUS nedir? Önce onu açıklayalım:1993 yılında kurulmuş olan vatandaş katılımını ve sivil toplumu dünya çapında güçlendirmeye adanmış uluslar arası bir sivil toplum birliğidir. Birliğin merkezi Güney Afrika’da olup 100 ülkeden 650 aşkın üyesi CIVICUS şemsiyesi altında işbirliği yapmaktadır. CIVICUS üyesi sivil toplum kuruluşları arasında gençlik, kadın, çevre alanlarında çalışanların yanında çeşitli bölgeler ağlar ve bağışçı kuruluşlar yer almaktadır.
CIVICUS özellikle katılımcı demokrasi ve vatandaşların örgütlenme özgürlüklerinin tehdit altında olduğu alanlarda sivil toplum ve vatandaş katılımını teşvik etmek amacıyla beş ana program alanı yürüterek faaliyetlerini sürdürmektedir.
Ülkemizde 4bin 500 vakıf, 86 bin dernek olmak üzere toplamda 90 bin 500 buna meslek odaları ve kooperatiflerde eklenince bu sayı 150 bini bulmaktadır. Vakıf ve Derneklerimizin % 42 si beş büyük şehrimizde faaliyet gösteriyor. Yardımlaşma konusunda ise 153 ülke arasında 134. Sırada yer alıyoruz. Halkımızın %9,7 si bir STK ya üye yani 780 kişiye bir STK düşüyor.
Ülke genelinde 2005 yılında dernek üyelerinin %22 si kadınken bu gün ise %16 sı kadındır. Gençlerimizin STK lara katılımı 55 ülke arasında % 8 ile en sondadır. Ülkemizdeki toplam 86 bin 31 derneğin % 18,1 i cami dernekleri %14,3 spor kulüpleri % 13,7 si yardımlaşma % 9,5 u kalkınma ve konut % 10 u mesleki dayanışma derneğidir. 4 bin 547 vakfın ise % 56,1 sosyal yardım % 47,5 eğitim % 21,8 sağlık alanında faaliyet göstermektedir. Vakıfların sadece % 1,3 demokrasi hukuk ve insan hakları konusunda çalışıyor. Bu da gösteriyor ki ülkemizde demokrasinin yeteri kadar gelişmediği, kadınlarımızın yeteri kadar STK larda görev almadıkları veya alamadıklarını görmekteyiz. İleri demokrasi konusunda eksiklerimizin var olduğunu söyleyebiliriz.
Haftanın Sözü: İnsan demek, doğmak, yemek, içmek, giyinmek, yaşamak vücut taşımak değil! İnsanı yaşamak ve yaşatmak, adam gibi adam olmak demektir.