KURBAĞALAR VE MAYMUNLAR

Kurbağalar kendi aralarında, çok uzak bir hedef belirlemişler ve oraya kadar koşabilene büyük ödül verilecekmiş. Yarış başlamış ve tüm kurbağalar zıplayarak hedefe varmaya çalışmışlar. Ancak hedef o kadar uzakmış ki çoğu daha yarı yolda kalmış, bir kaçı inatla hedefe doğru koşuyormuş. Geride nefes nefese kalan diğer kurbağalar arkadan bağırıyorlarmış “gitmeyin geri dönün,hedef çok uzak yorulup ölebilirsiniz, geri dönün.” Bunu duyan kurbağalar yarışı bırakmışlar.Ama bir tanesi tüm ısrarlara rağmen yarışı bırakmadan devam etmiş ve hedefe ulaşmış. Geri geldiğinde diğer kurbağalar kutlamışlar onu, ama “çok uzaktı,yorgunluktan ölebilirsin diye arkandan çok bağırdık, neden geri dönmedin?” Kurbağa cevap vermemiş, çünkü kurbağa sağırmış ve onu döndürmeye çalışanların hiç birisini duymamış.

Üç tane maymunu bir kafese kapatmışlar ve ortaya bir direk dikip, en tepesine de muzları koymuşlar. Maymunlar muzları görünce haliyle hemen direğe tırmanmaya kalkışmışlar, ancak maymunların üzerine soğuk su sıkılmış. Her muz için direğe hücum ettiklerinde üzerlerine soğuk su sıkılmış. Böylece maymunlar su korkusundan direğe tırmanmaktan vazgeçmişler. Deney devam etmiş. Maymunlardan birini kafesten çıkarmışlar,yerine yeni bir maymun koymuşlar,yeni gelen maymun sudan haberi olmadığı için direğe çıkmaya çalışınca, diğer iki maymun yeni gelen maymunu dövmüşler.Çünkü direğe çıkmaya çalışınca su fışkırtılacağını biliyorlarmış. Dayağı yiyen yeni maymunda vazgeçmiş tırmanmaktan ve sırayla diğer maymunları da tek tek içeriden alıp, yerine yeni maymunlar koymuşlar. Her yeni gelen maymun muza ulaşmak için direğe tırmanmak isteyince, diğer maymunlardan dayak yemiş. En sonunda ilk kafeste olan maymunlardan hiç birisi kalmamış kafeste ve içerideki maymunların hiç birisi su fışkırtılma işlemini yaşamamış. Ama kafese yeni gelen maymunları da dövdüklerinden, hiç birisi dayak korkusuyla muza ulaşmayı aklından bile geçirmemiş. Ancak artık su sıkılmıyormuş, sadece ilk maymunlara sıkılmış su… Sonradan gelen maymunlar neden direğe tırmanmamaları gerektiğini bilmeden, diğerlerini de engellemişler.Oysa deneseler, muza ulaşıp yiyebileceklermiş. 

Yani kısaca işin özü şu;eğer bir hedef belirlemişseniz, sizi yıldırmaya çalışanlara kulak asmayın ve olmaz diyenlere aldırmayın…
Bu hikayeler sizede tanıdık geldimi bilmiyorum, ama bana çok tanıdık geldi. Birileri bir şeyler yapmak için uğraş verirken, diğerleri “olmaz-imkansız-yapamazsın- böyle gelmiş böyle gider- boşver-sen kimsin-necisin…” gibi kelimelerle diğerlerini yıldırır. Olur olmaz, denli densiz konuşup hevesle girilen işten el etek çektirilir. Sonra oturup hep birlikte muza bakıp iç geçirilir. Uzun uzun yazmaya gerek yok, anlayan anladı zaten, anlamayan içinse yapacak bir şey yok.