Ceremesini köylü çekecek kaymağını…
Çarşamba Çayı Islah Projesi adı altında yürütülen çalışmalar
usule aykırıdır.
Sulak ekilir dikilir arazi bakımından fakir bir ilçe olan
Bozkırımızın sulak arazileri bir bir tarıma elverişsiz hale getiriliyor.
2011 yılında yürütülen Gurup Kanalizasyon İnşaatı çalışmaları
esnasında bir çok arazi tarıma
elverişsiz hale getirildi. Bu arsaların bedeli buharlaşarak vatandaşın cebinden çıktı…
Deremiz daha temiz akacak denildi sineye çekildi.
Bu gün Çarşamba Çayı Islah Projesi nin yürütüldüğü
noktalarda da söz konusu tarım arazilerinin bir kısmı tamamen kullanılamaz hale
gelecektir.Ve bir çok arsa bedelsiz olarak kamulaştırılacaktır.
Oysa ki 20-Şubat 2010 tarih Sayı : 27499 sayılı Resmi
Gazetede yayınlanan 2010/5 nolu : Akarsu ve Dere Yataklarının Islahı konulu genelgenin 9. Maddesinde. “DSİ tarafından yapılacak akarsu ve dere yatağı
ıslahlarının projesine göre yapılabilmesi için; bu alanlardan belediye ve
mücavir alan sınırları içinde bulunanlar, ilgili belediyelerce DSİ’ye
ihtilafsız olarak teslim edilecek, bu alanların dışında kalan yerlerin ise
DSİ’ye tesliminin sağlanması hususunda gerekli çalışmalar valilerin
koordinasyonunda yürütülecektir.” Şeklinde vatandaşın hakkı koruma
altına alınmıştır.
Belediyelerin söz konusu arazilerin
istimlak bedelini ödemesi
imkansız olduğunu Türkiye Cumhuriyetinin bütün kurumları bilirken
bu bedellerin hala belediyelerce
karşılanması konusunda bir düzeltme yoluna gidilmemiştir.
Bu esnada yapılan ihale sonucu çalışmalar
başlamıştır. Vatandaşın alın teri ile kazandığı para ile satın aldığı arsalar bu arsaların işgaline karşı çıkanlara “
devletin tiriluyonluk projesini boşa
çıkarma ile itham ederek mahalle baskısı yolu ile karşılıksız olarak
kamulaştırılmaktadır.
T.C devleti vatandaşlarının hakkını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün gereği olarak bahsi geçen kanunda değişiklik yapILarak bu bedellerin ödenmesi konusunda BELEDİYELERDEN bu sorumluluğun alınması netice itibari ile vatandaşın mülkiyet hakkının korunması gereklidir.
T.C devleti vatandaşlarının hakkını korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün gereği olarak bahsi geçen kanunda değişiklik yapILarak bu bedellerin ödenmesi konusunda BELEDİYELERDEN bu sorumluluğun alınması netice itibari ile vatandaşın mülkiyet hakkının korunması gereklidir.