MADEM TÜRK’SÜN..
“Yeni Ankara” milli devlet çizgisinden bir hayli uzaklaştı. Bunun gereği olarak da “Türk” kimliği açık açık bizzat devlet tarafından yadsınıyor.
Milli kimlikler masa başında karar verilerek oluşturulan kimlikler değildir. Mesela dil birliği olmadan, kültür olmadan, tarih olmadan, devlet geleneği olmadan bir millet icat edemezsiniz. Türk Milleti “birilerinin” kararıyla var olmadı, birilerinin kararıyla da silinip gitmez. Gel gelelim “Yeni Ankara” nasıl, niçin ve kimlerle vermiş olduğundan emin olmadığımız milli devleti ve milli kimliği yadsıma kararını uygulamaya koydu bile. Önceden “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” denirdi şimdi bakıyoruz iktidar ehli başta olmak üzere iktidara bağlı intelijansıya “Ne Mutlu Türk değilim” demeye başladı. Bazı bakanların, milletvekillerinin, sanatçıların, gazetecilerin aslında “Nasıl da Türk olmadıklarını” öğreniyoruz. Önceden Türk’lükle övünülürken şimdi Türk olmamakla övünülüyor. Devleti idare eden makamlar “Kimse bizim karşımıza Türk’lükle çıkmasın..” diyebiliyor. Bugüne kadar her güne “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan nesil, kendisini Türk Milletinin bir ferdi olarak bilen bütün vatandaşlar bir kimlik bunalımına sokuldu. O kadar ki Türk’lüğü toplumdan çekip alınca yerine ne konulacağı da henüz keşfedilebilmiş değil. Şimdilik “Osmanlı torunları” “Evladı Fatihan” gibi tanımlamalarla durumu kurtarmaya çalışan iktidar acaba Fatih’leri, Kanun’lari Türk saymıyor mu? “Yetmiş altı milyon insan” deniyor, “büyük millet” deniyor ama o insanların ve o milletin adı yok sayılıyor.
“Yeni Ankara” toplumu ve devleti nasıl bir çıkmaza sürüklediğinin bir an önce farkına varmalıdır. “Türk’lük” ile savaşanlar tarihte kaybetti, bugün de kaybetmeye eninde sonunda mahkumdur.
ÖMÜR ÇAKMAK