Köylerimizde okuma yazma kursları açılmış ve okuma yazma bilmeyen kadınlar okuma yazma öğrenecekmiş. Çok şükür ilçemizde okuma yazma bilmeyenlerin sayısı çok az ve bu az miktarı da hiç seviyesine getirmek için çabalar sürüyor. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Okuma yazma oranımızın yüksek olması, okumayı sevdiğimiz anlamına gelmiyor. Geçenlerde bir gazetede, Avrupa ülkelerinin birinde, ulaşım ücretlerine yapılan zamları protesto eden bir gurubun fotoğrafını gördüm. Çok ilginç, insanlar bir şeyi protesto ediyorlar ve toplu taşıma araçlarına bu amaçla binmişler, ama olayı ilginç kılan şey ve imrendiğim şey, her birinin elinde ya gazete yâda bir kitap olmasıydı. Turistlik tesislerde de ilgimizi çekiyor, biz Türkler güneş gözlüklerimizi takıp etrafı seyrederken, yabancı turistler kitap yâda dergilerini okuyorlar. Bizim toplumumuz ise aldığı gazetenin ilk önce spor sayfasını okuyup, resimlerine bakıp, bir zahmet başlıklara bir göz attıktan sonra bitiriyor okuma işini. Kitap okumak mı? Akıllarından bile geçmiyor.
Biz okumayı okul bitirmek olarak algılıyoruz. Ama üniversiteleri bitirmiş insanların bile ders kitapları dışında okuduğu kitap sayısını sorsanız, maalesef gülersiniz. Keşke okumayı seven bir toplum olsaydık da dünyanın kaderini değiştirmiş, muhteşem bir padişahın hayatını öğrenmek için televizyon karşısına dizilmek zorunda kalmasaydık. Keşke okumayı seven bir toplum olsaydık da koca Osmanlı padişahını yatak odasına hapseden bir diziye bu kadar çok prim vermeseydik. Ama maalesef biz okumadığımız için, birileri bizim yerimize okuyup, yalan yanlış fikirlerini empoze etmeye çalışıyor. Bizde kendimizi koca cihan padişahının yatak odasını dikizlerken buluyoruz.
Hiç kimse bahanelere sığınmasın,”kitaplar pahalı kitap bulamıyoruz” falan da demesin. İlçe Halk Kütüphanemiz açıldı ve başında da sevgili hemşerimiz Murat Akman bulunuyor. İşe başladığı günden bu yana birçok üye eklemiş ve bir düzene koymuş kütüphaneyi. Okumak istedikten sonra, sıra sıra kitaplar sizleri bekliyor. Yeter ki istek olsun.
Keşke okuma yazma kursları gibi, birde “okumayı sevme” kursları açılsa da, insanımız hiç olmazsa kendi tarihini yabancıların dilinden dinlemek, izlemek zorunda kalmasa...
Sanırım mesaj anlaşıldı...