Suğla Gölü’nün büyük bölümünün kapalı su havzası yapılmasının ardından 7 yıl tarla 7 yıl göl olma özelliği de tarihe karışmış oldu. Bölge halkının en büyük istekleri kendi bölgelerinde olmalarına rağmen tarımsal sulamada kullanamadığı Suğla Gölü Kapalı Havzası’ndan kendilerinin de yararlanmaları. Suğla Gölü’nden sadece balıkçılık yaparak geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını ifade eden bölge sakinlerinden balıkçı Ahmet Pişkin, bir doğa harikası olan Suğla Gölü’nde balıkçılık yapmanın ayrı bir zevk olduğunu ancak bu göldeki suyun sadece kendi bölgelerinde tarımsal amaçlı kullanılmamasının ayrı bir üzüntü oluşturduğunu söyledi.
Pişkin, “Ben Yalıhüyük ilçesinde ikamet eden bir vatandaşım. Devlet Su İşleri’nin buraya yapmış olduğu kapalı su havzası kanal sistemi ile hem tarıma, hem balıkçılığa elverişli bir alan haline getirildi. Ancak biz burada depolanan sudan faydalanamıyoruz sadece balıkçılar olarak faydalanabiliyoruz. Diğer halkımız burada yapılan pancar ekimi ve sulu tarım sisteminden hiçbir şekilde faydalanamıyor. Ahırlı, Yalıhüyük ve çevresine bu imkandan faydalanmaları için olanak sağlanırsa bölgede tarımsal kalkınmanın büyük oranda artacağına inanıyoruz. Buranın haricindeki bölgelere verilmesin demiyoruz, bu su hem diğer bölgelere hem buraya yetecek seviyede” dedi.
Balıkçılık alanında yaşadıkları sorunlara da değinen Pişkin, “Suğla Gölü’nde balıkçılık yapan yaklaşık 25 tekne var. Ama bu teknelerin çoğu balığa çıkmıyor. Suğla Gölü’nün kapasitesi doğrultusunda gerçekten balıkçılık yapan çok fazla kişi yok. Buna rağmen yaşadığımız sıkıntıları bir türlü aşamadık. Balıkçılık yaptığımız dönemlerin aşırı soğuk olduğu dönemler olduğunu düşünürsek buraya bir balıkçı kulübesi yapılması kaçınılmaz. Bunun için yetkililerden bölgemizi temsil eden İl Genel Meclis Üyelerimizden isteklerimiz oluyor. Şu anda kış şartlarını yaşıyoruz. Bunu düşünerek kendimiz baraka yapmak istiyoruz ama izin verilmiyor. Bu konuda bizlere yardım edilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Balıkçılık yapmanın kendisine göre zorlukları olduğunu de dile getiren Pişkin, “Şu an 25 adet teknemiz var ancak bilindiği üzere gölün kapasitesi doğrultusunda takip eden 4–5 kişi bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü gölün kapasitesi fazla balıkçıyı kaldırmıyor. Baraj çeşitli olanaklardan dolayı sınırlı olunca da balıkçılık yapmak isteyen arkadaşlarımız gelemiyor çünkü masrafları ağır. Aslına bakarsan biz bile yaptığımız balıkçılıktan çok fazla bir şey alamıyoruz ama zorunlu olarak yapıyoruz. Çünkü bölgede yapacak başka bir işiniz yok. Ne kazanırsak şükrediyoruz” şeklinde konuştu.
Suğla Gölü Kapalı Su Havzası’nın dışında kalan arazinin önümüzdeki günlerde dağıtımının yapılmasını beklediklerini de sözlerine ekleyen Pişkin, arazi konusunda şu görüşlere yer verdi: “Bizler Suğla arazisi üzerinde şu an işgalci durumundayız. Suğla Gölü’nün tarım arazisi olarak ayrılan bölümü oldukça büyük bir arazi. Milli Emlak Genel Müdürlüğü buranın halka dağıtımı konusunda çalışma başlattı. Parsel konusunda ne kadarını halka sunabilirle, ne kadarını bu bölgenin insanı alır bilemeyiz. Ancak umudumuz yıllardır buranın çilesini çeken bölge halkının hakkının korunması”
Konuşmasının sonunda Suğla Gölü’nün harika bir dinlenme yeri, şehrin stresini atmak için bulunmaz bir nimet olduğunu da ifade eden Pişkin, “Pazar keyfinizi ilçe merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki Suğla Gölü’nde yaşayabilirsiniz. Kayık balıkçılığının yanı sıra olta balıkçılığı ile avlanma dönemlerinde sazan, levrek, kadife ve yöreye mahsus yağ balığı avlanarak keyifli dakikalar geçirebilirsiniz. Ayrıca Dipsiz Göl’de olta avcılığı yaparak sazana rastlamanız mümkün. Ailenizle piknik yaparak tabiatla baş başa doğa manzarasını seyir ederek bir gün geçirmek istiyorsanız mutlaka Suğla Gölü’ne gelin” dedi.
Pişkin, “Ben Yalıhüyük ilçesinde ikamet eden bir vatandaşım. Devlet Su İşleri’nin buraya yapmış olduğu kapalı su havzası kanal sistemi ile hem tarıma, hem balıkçılığa elverişli bir alan haline getirildi. Ancak biz burada depolanan sudan faydalanamıyoruz sadece balıkçılar olarak faydalanabiliyoruz. Diğer halkımız burada yapılan pancar ekimi ve sulu tarım sisteminden hiçbir şekilde faydalanamıyor. Ahırlı, Yalıhüyük ve çevresine bu imkandan faydalanmaları için olanak sağlanırsa bölgede tarımsal kalkınmanın büyük oranda artacağına inanıyoruz. Buranın haricindeki bölgelere verilmesin demiyoruz, bu su hem diğer bölgelere hem buraya yetecek seviyede” dedi.
Balıkçılık alanında yaşadıkları sorunlara da değinen Pişkin, “Suğla Gölü’nde balıkçılık yapan yaklaşık 25 tekne var. Ama bu teknelerin çoğu balığa çıkmıyor. Suğla Gölü’nün kapasitesi doğrultusunda gerçekten balıkçılık yapan çok fazla kişi yok. Buna rağmen yaşadığımız sıkıntıları bir türlü aşamadık. Balıkçılık yaptığımız dönemlerin aşırı soğuk olduğu dönemler olduğunu düşünürsek buraya bir balıkçı kulübesi yapılması kaçınılmaz. Bunun için yetkililerden bölgemizi temsil eden İl Genel Meclis Üyelerimizden isteklerimiz oluyor. Şu anda kış şartlarını yaşıyoruz. Bunu düşünerek kendimiz baraka yapmak istiyoruz ama izin verilmiyor. Bu konuda bizlere yardım edilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Balıkçılık yapmanın kendisine göre zorlukları olduğunu de dile getiren Pişkin, “Şu an 25 adet teknemiz var ancak bilindiği üzere gölün kapasitesi doğrultusunda takip eden 4–5 kişi bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü gölün kapasitesi fazla balıkçıyı kaldırmıyor. Baraj çeşitli olanaklardan dolayı sınırlı olunca da balıkçılık yapmak isteyen arkadaşlarımız gelemiyor çünkü masrafları ağır. Aslına bakarsan biz bile yaptığımız balıkçılıktan çok fazla bir şey alamıyoruz ama zorunlu olarak yapıyoruz. Çünkü bölgede yapacak başka bir işiniz yok. Ne kazanırsak şükrediyoruz” şeklinde konuştu.
Suğla Gölü Kapalı Su Havzası’nın dışında kalan arazinin önümüzdeki günlerde dağıtımının yapılmasını beklediklerini de sözlerine ekleyen Pişkin, arazi konusunda şu görüşlere yer verdi: “Bizler Suğla arazisi üzerinde şu an işgalci durumundayız. Suğla Gölü’nün tarım arazisi olarak ayrılan bölümü oldukça büyük bir arazi. Milli Emlak Genel Müdürlüğü buranın halka dağıtımı konusunda çalışma başlattı. Parsel konusunda ne kadarını halka sunabilirle, ne kadarını bu bölgenin insanı alır bilemeyiz. Ancak umudumuz yıllardır buranın çilesini çeken bölge halkının hakkının korunması”
Konuşmasının sonunda Suğla Gölü’nün harika bir dinlenme yeri, şehrin stresini atmak için bulunmaz bir nimet olduğunu da ifade eden Pişkin, “Pazar keyfinizi ilçe merkezine yaklaşık 8 kilometre uzaklıktaki Suğla Gölü’nde yaşayabilirsiniz. Kayık balıkçılığının yanı sıra olta balıkçılığı ile avlanma dönemlerinde sazan, levrek, kadife ve yöreye mahsus yağ balığı avlanarak keyifli dakikalar geçirebilirsiniz. Ayrıca Dipsiz Göl’de olta avcılığı yaparak sazana rastlamanız mümkün. Ailenizle piknik yaparak tabiatla baş başa doğa manzarasını seyir ederek bir gün geçirmek istiyorsanız mutlaka Suğla Gölü’ne gelin” dedi.