Kardeşsiz ve arkadaşsız
büyüyecek olan bu çocukların çocukluklarını yaşamalarına bizler fazla izin
vermeyiz. Normalde çocuklar oyunla, deneme yanılma yöntemiyle ve arkadaş ortamı
içinde öğrenirken, çoğu anne baba bu imkândan çocuklarını mahrum bırakır.
Arkadaşları arasında
oyunla ve yaşayarak öğrenecek olan bu çocukların; anne babaları, üzerlerine çok
fazla düştükleri için arkadaş gurubuna katılmalarına da fazla izin verilmez.
Evde kendisiyle
oynayacak kimse bulamayan bu çocukların, bir de nine ve dedenin işe
karışmasıyla eğitimi çok farklı bir boyut kazanır. Bu çocuklar çoğu zaman
tutarsız davranışlarıyla karşımıza çıkar.
Dışarı
çıkmasına fazla izin verilmeyen ve kendisiyle oyun oynayacak kimseyi bulamayan
bu çocuklar, daha çok ailesi tarafında alınan oyuncaklarla boğulur. Sadece
oyuncakla oynayan çocuklar ileride kendilerini ifade etmede ve kendilerine
güvenmede sıkıntı yaşarlar. Arkadaş çevresine katılmasına
fazla izin verilmeyen ve kardeşsiz büyüyen bu çocuklara anne babaları
tarafından, hem ilk çocuk olması nedeniyle hem de canı sıkılmasın diye her
istediklerini ikilemden alır.
Çocuğun
kendini ifade etmesini, yeteneğini kullanmasını, sorumluluk alacak
etkinliklerini dahi biz yaparak mükemmel bir anne baba olduğumuzu çocuğumuza
göstermeye çalışırız. Yani öyle bir hale getiriyoruz ki, çocuğun bütün işlerini
çocuk adına biz yapıyoruz. Bu çocuklar büyüdükleri zaman da “Bu çocuk niye
böyle?” diyoruz. Bu duruda anne babaların çocuklarına
iyilik yapalım derken kötülük yaptıklarından haberleri bile yoktur. Her şeyi
anne babasından bekleyen bu çocuklardan, ders çalışma ve ödev yapma gibi bir
davranışı beklemek de boşuna olur.
Bu çocukların olumlu
görünen tarafları ise yaşıtlarından daha fazla olgun, efendi, ağır başlı ve
sessiz olmalarıdır. Çocuğun bu davranışları, çocuğun yaşının gereği olarak
yapması gerekenlerin önüne geçiyorsa çocuklar için zararlıdır. Çünkü her çocuk,
bulunduğu yaşa ve yeteneklerine uygun davranmalı ve ona göre hareket etmelidir.
Bu Çocuklar için Neler
Yapılmalı?
1. Bu
çocukların yaşıtlarıyla oynamalarına imkân sağlanmalı ve onları bu konuda
teşvik etmeli.
2. Çocuğun
yaş ve yeteneklerinin üstünde bir beklenti içine girilmemeli, yaşına uygun
sorumluluklar verilmeli. “Sen ablasın, sen abisin.” diyerek yaşından büyük
olgunluk beklenmemeli.
3. Yaşlarına
ve yeteneklerine uygun olumlu davranışlar sergilediklerinde, çocuğun o
davranışı pekiştirilmeli.
4. Kendiişlerini,
kendilerinin düşünmeleri sağlanmalı, onlar adına onların işleri yapılmamalı.
5. Çocukların
kendilerini ifade etmelerine imkân sağlanmalı. Bunun için de istemeden
vermemeli ve çocukların cümlelerini tamamlamalarını beklemeli.
6. Bu
çocukların da hata yapabilecekleri göz önünde bulundurularak hataları
büyütülmemeli.
7. Onların
kendine güvenlerini geliştirecek sorumluluklar verilmeli. Yerine getirilen
sorumluluklar için de olumlu geribildirimler verilmeli.
Büyüme aşamasında iyi
niyet olarak her şeyi düşünülüp ayağına götürülen çocuklar, büyüdüğü zaman da
sorumluluk alma konusunda geri kalırlar.
Oyunlarını arkadaş
ortamı yerine evde anne babasıyla ya da yapay oyuncaklarla oynayan çocuklar
tabi ki kardeşlerinden farklı olacaklardır.
Normal ortamda davranışlarını deneme
yanılmayla öğrenme yerine, anne babanın nasihati ve tavsiyeleriyle öğrenen
çocuklar, düşünce olarak yaşından büyük; yapması gereken davranış olarak
yaşından küçük davranacaklardır.