18 Haziran 2007 tarihinde Bozkır Postası Gazetesinde misafir gözüyle Bozkır’ın doğal güzellikleri başlıklı yazımda, bir doğa harikası olarak tanımladığım, mavi kanyonu gezmiş, buranın vahşi, hırçın ve insanı ürperten görüntüsüne olan hayranlığım ı anlatmaya çalışmıştım. O tarihten sonra ise kanyonu her fırsatta defalarca gezip görmeyi ihmal etmedim.Bozkır ilçesinin Pınarcık Köyü ile Avdan Kasabası yolu üstündeki mavi köprüsünü merkez olarak aldığımızda, her iki yöne doğru uzanan dik yamaçlı kayalarla çevrili zaman zaman daralan vadinin orta yerinden mavi suyun geçtiğini görürüz. Suyun aktığı mecra bir çay veya dere yatağı değilmiş.Padişah Abdülhamit döneminde, Konya Valisi Ferit Paşanın sadrazamlığı sırasında 1907-1914 yılları arasında o tarihlerdeki müttefikimiz olan Almanlara hicaz demir yolunun ihalesi sırasında Beyşehir Gölü suyunun Konya ovasını sulayıp beslemesi amacıyla kanal yapımı da başlatılmış.
Yüz yıl önce yapılan ve Beyşehir Gölünden verilen suyun geçtiği bugünkü mavi su Bozkır’ın yine Karacahisar Köyü yakınlarındaki Aygır Gediğinden çıkan, Pınarcık Köyü altında ise yine dik ve dar, görülmeye değer bir vadiden geçen Çarşamba Çayı ile su çatı denen yerde birleşerek Apa Barajına doğru yol alır.
Şimdilerde ise Toroslardan çıkan Göksuyun kolları 4 Haziran 2007 tarihinde yapımına başlanan Bağbaşı Barajında toplanarak yine Bozkır’ın Kuşça Köyü altından Mavi Tünel aracılığıyla Mavi Suya verilerek Konya Ovası sulanıp beslenecek. Buradaki Mavi Tünel inşaat çalışmalarının henüz devam ettiği dikkate alındığında, kanyonun mavi köprüsünden Balıklava Köyüne doğru olan 20 kilometrelik bölümü ile ilgilenelim istedim.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere orta yerinden mavi suyun geçtiği, iki tarafında ise yüz metreyi geçen dik ve sarp kayaların oluşturduğu vahşi görünüşlü vadide (kanyon)da adeta ürpertici bir güzellik vardır. Vadi içinde aracınızla veya yaya olarak ilerlerken, iki yamaçtaki dik ve sarp kayaların birbiriyle kesiştiğini zanneder o anda çıkmaz bir kavşağa geldiğiniz hissine kapılırsınız. Vadi ise yılan gibi kıvrıla, kıvrıla devam etmektedir. Başınızı yukarı kaldırıp da baktığınızda yalnızca gökyüzünü görebilirsiniz.
Önünüzden akan Mavi suyun özellikle bahar aylarındaki coşkusu sizi adeta korkutup, ürpertir. Adrelaniniz yükselir. Tatlı bir heyecana kapılırsınız.
Leyleklerin konaklayıp, sincapların kaçıştıkları vadi de, kırlangıç sürülerinin yer, yer kayaların altlarına doğru yaptıkları arı peteklerini andıran yuvalarına giriş ve çıkışlarındaki cambazlıklarını dakikalarca keyifle seyredebilirsiniz.
Bozkır halkının %80’ninin bu kalyonun varlığından haberdar olmadığını, buraları gezip, görmediklerini düşünmekteyim.
Kanal suyunun çekilmesi sırasında ise Almanların kanal tabanında yaptıkları taş işçiliğinin zerafetini kalıntılardan görmek mümkün. Yüz yıllık tarihi yapının kanal temizlenmesi adı altında sorumsuzlar tarafından bilinçsizce tahrip edildiğine tanık oluyoruz.
Bozkır’a kadıbeli sırtlarından Akdenize ulaşacak olan yayla yolunu önemsediğimiz kadar, doğa harikası mavi kanyonunda ilgililerce Bozkırlıya ve Bozkır dışında da doğa meraklılarına tanıtılmasını da önemsemekteyiz.
Bozkır’a kadıbeli sırtlarından Akdenize ulaşacak olan yayla yolunu önemsediğimiz kadar, doğa harikası mavi kanyonunda ilgililerce Bozkırlıya ve Bozkır dışında da doğa meraklılarına tanıtılmasını da önemsemekteyiz.
